20 yıl önce işlenen cinayetle ilegili yeni gelişme!

TAKİP ET

5 Haziran 2000'de evinde ölü bulunan lise öğrencisi Çağla Tuğaltay cinayetinde, zaman aşamasına günler kala önemli bir gelişme yaşandı.

Lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, 5 Haziran 2000'de okuldan çıkarak Şişli'deki evine gitti. Aynı gün, evinde vahşice öldürülmüş olarak bulundu. Olayın üzerinden 20 yıl geçmesi ve failin bulunamaması nedeniyle cinayet dosyası, 5 Haziran 2020'de zaman aşımından kapanacaktı. Ancak yeni bir gelişme yaşandı.

Savcılık, geçtiğimiz günlerde, cinayetin işlendiği apartmanda olay tarihinde kapıcılık yapan kişinin ifadesini aldı. Eski kapıcıyı Adli Tıp Kurumu'na sevk eden savcılık, bu kişinin kan örneğiyle cinayetten sonra apartmanda bulunan kan ve Çağla'nın tırnağından elde edilen doku örneğinin karşılaştırılmasını istedi.

Soruşturma savcılığı tarafından titizlikle yürütülen soruşturma 20 yılını doldursa da şüpheli görülen kişilerin ifadelerinin alınmasına ve kan ile parmak izi incelemelerine devam edildiği için Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 67. maddesi kapsamında zaman aşımının duracağı ve soruşturmanın devam edeceği öğrenildi.

Çağla'nın annesi olay günü yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Komşumuzda bizim evin anahtarı vardı, 'Çağla'ya ulaşamıyorum, banyo mu yapıyor, tuvalette mi? Bir bakar mısın?' dedim. Sonra komşum bizim eve girmiş, o manzarayla karşılaşmış. Birkaç dakika sonra komşumuzu tekrar aradığımda apartmandan çığlık sesleri geliyordu. Sonunu dinlemedim zaten. Eşimle beraber hemen arabaya atladık, evin oraya geldiğimizde korkunç bir kalabalık vardı. Polisler, insanlar, apartmandakiler… Apartmana koşarak girdik. Ben yukarı çıkamadım, babası çıktı o vaziyette gördü. Evin içinde buzdolabı, gardırop, balkon dahil her yerde adamı aramış ama bulamadık, ondan sonra da hayatım karardı."

"ÇAĞLA'YI ÖDÜRMÜŞ, MUTFAKTA ELLERİNİ YIKAMIŞ"

"Katil, Çağla’yı öldürmüş, mutfakta ellerini yıkamış, çıkıp gitmiş. Kapıda zorlama yok. Sayısını ben bile bilmiyorum olayla ilgili birçok kere ifade verdim. Bunun haricinde de aklımıza ne geldiyle babası, ağabeyi, ben gidip emniyetle paylaştık."

"OLAY YERİ İMCELEME DOĞRU YAPILMAMIŞ"

"Olay yeri inceleme ekipleri de ilk aşamada layığıyla çalışmamış. Yeterli hassasiyet gösterilmemiş. Açık noktalar vardı. Ben bunu 20 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra emniyettekilerle paylaşınca anlıyorum. Benim şüphelendiğim kimse yok ama Çağla’nın ürkek olması ve yabancılara kapıyı açmamasından dolayı, emniyet de biz de bunu yapanın tanıdık biri olduğu yönünde yoğunlaştık. Bununla ilgili de etrafımızdaki tüm insanların özellikle apartman ve çevresindekileri ifadeleriyle kanları alındı. Otopside Çağla'nın tırnakları kesilmiş, muhafaza altına alınmıştı. 2014 yılında bir DNA bulundu. 2000 yılında da DNA araştırması vardı, 14 senelik bir kayıptan bahsediyoruz. Yerde kan izi varmış, üzerine lastik ayakkabıyla basılmış, hiçbir ayakkabı incelemeye alınmamış. Çağla’nın cep telefonu vardı, belki katilin de vardı. Baz istasyonları araştırılmamış."

"CİNAYETİN SÜRESİ OLMAZ"

"Yapanın yanına kalmamalı. Bir çocuk 15 yaşında, hiçbir suçu günahı yokken, en güvenli olması gereken yerde evinde öldürülüyor ve katil hala bulunamıyor. Bu kimin ayıbıdır siz takdir edeceksiniz. Sürenin uzatılmasını istiyorum. Cinayetin süresi olmaz. 20 yıl önce yaptı, 5 Haziran'da süre doldu, 6 Haziran'da gitse 'Benim vicdanım rahat değil, bu işi ben yaptım.' dese ceza almayacak. Başka çocuklar ölmesin. Zaten bunu yapanın ruh sağlığı normal değil. Tüm yetkililerden yardım istiyorum. Hepsinin çocukları, torunları var. Birazcık empati yapsınlar. 20 yıldır mücadele ediyorum. Allah onu bulmayı nasip etmeden ben gözlerimi kapatmayayım."