EMİN ŞİRİN: 6'LI MASADA BÜTÜN LİDERLER EGOSUNU TERK ETMELİ

TAKİP ET

Gazeteci ve eski AK Parti İstanbul milletvekili Emin Şirin, 2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini ve muhalefetin hangi stratejileri uygulamaları gerektiğini konuştuk. Şirin, özellikle 6'lı masanın nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaracağı konusunda önemli uyarılar yaptı.

Gazeteci ve eski AK Parti İstanbul milletvekili Emin Şirin, 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini ve muhalefetin hangi stratejileri uygulamaları gerektiğini konuştuk. Şirin, özellikle 6’lı masanın nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı çıkaracağı konusunda önemli uyarılar yaptı.

AKP’de çok kısa bir dönem vekil oldunuz ve ayrıldınız, sizi bu ayrılığa götüren nedenler nelerdir?

Hiç muhalif değilim. Demokratikleşmeyi ileri götürmek için AKP’ye girdim. Ekonomi, hukuk, adalet politikalarının kötü olması ve samimi bir proje olmadığını gördüm. 1 Mart tezkeresi, ekonomi de Dervişoğlu politikalarının uygulanması beni ciddi anlamda rahatsız etti. O gün ne söylemişsem şuan aynıları çıkıyor ve zaman beni haklı çıkardı. İstifa mektubumda 20 sene sonraki Türkiye’yi tarif ettim. Dönemini tamamlayanlara hayretle bakıyorum anlamakta biraz geciktiler. Ertuğrul bey, Ali Babacan, Davutoğlu meşrutiyet kazandırdılar. Parti içinde rahatsız oldukları konuları dile getirmediler.

6’lı masa için daha önce ‘kafamda soru işaretleri var’ demiştiniz bu soru işaretleri nelerdir? 6’lı masa sizce Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde nasıl bir aday çıkarmalı?

Muhalefetin seçimi kazanması ve sonra yönetmesi lazım. Bu iki hedef farklı şartlar getiriyor. Seçimin kazanılmasında çok ihmalkarlar. Hilesiz hurdasız seçim yapılmalı. Kurulan komisyon doğru çalışmıyor. Madem iyileştirilmiş sisteme geçilmek isteniyor. Asgari 400 sandalyeye sahip olmalıdırlar. Bugünkü iktidara hesap sormak isteniyorsa 400’den fazla sandalyeye ulaşılması gerekir. Masa etrafında biz birlikteyiz demek bir şey sağlamıyor. Bir çatı adayı bulmaları gerekir. Halkın sosyolojisine dikkat etmeleri gerekir. Muhalefet 1895 yılında yazılmış Gustave Le Bon’un (Kitleler Psikolojisi) kitabını tavsiye ederim. Oradan nasıl bir aday çıkaracaklarını ve kitlelere nasıl ulaşacaklarını bulabilirler. Seçmen seçeceği liderde alfa vasfını arıyor. Bütün bu faktörler önemlidir. Bunlardan sonra şimdiden gölge kabinelerini kurmaları gerekir. Bu gölge kabine birer kişiden değil de ekip işi olmalıdır. Ekonomi, dış siyaset vesaire kimler çalışacak ve liyakatli ehil insanlar seçmelidirler. Şuan seçim ortada eğer muhalefet böyle bir örgütlenmeye giderse seçimleri kazanır. Aksine bir yol izlerlerse de muhalefetin zayıflığı nedeniyle seçimler ortada kalır.. Bütün bunların temin edilebilmesi için Kılıçdaroğlu, Babacan, Davutoğlu’nun egolarını bir tarafa bırakmaları gerekiyor. Bu süreçte kimlerin aday olması değil kimlerin aday olmayacağı anlaşılıyor. Eski Ak Partili Millet İttifakı’nın adayı olamaz. Abdüllatif Şener, Davutoğlu, Babacan, Gül, Millet İttifakı’nın adayı olamaz. Belediye başkanları da aday olamaz.  Ya Kılıçdaroğlu ya Akşener ya da İlhan Kesici gibi kişilerin ortak aday olmaları gerekir. Kanunlardaki bazı icaplar neticesinde seçimler birleşebilir (Belediye-Cumhurbaşkanlığı). Bu şartları yerine getirebilirlerse kazanırlar.

Sayın Kılıçdaroğlu seçim güvenliği için SADAT’ın önüne gitti. Kılıçdaroğlu sizce haklı mı, sizce seçimler de böyle bir güvensizlik mümkün mü?

SADAT’ı önemsiyorum. İki ayağı var.

    SADAT bütün dünyada Müslüman kardeşlerin önemli vurucu örgütü olarak bilinir. Bütün dünyada Müslüman kardeşlerin tasfiyesi çalışması var.

    Yurtiçinde seçim günü ve sonrasında yapabileceği hareketlerden endişe duyuluyor. Kılıçdaroğlu son derece önemli bir hamle yaptı.

Muhalefet 2023 seçimlerinde hangi stratejileri uygulamalı?

İnandırıcı aktörleri ön plana çıkaramıyor. Ayrıca konuşmalarında da çok muğlaklar. Somut veriler ortaya koyulmalı. Somut bir veri ortaya koymayan bir muhalefet inandırıcı olmaz. Örnekleri tek tek sayalım;

    Ekmeği 2.5 yapacak mısın?

    Mazot 15 TL olacak mı?

    Emeklilere 2-3 bin zam yapabilecek misin? Ve bunları nasıl yapacaksın.

Somut olarak söyleyemeyen muhalefetin inandırıcı olmaması normal. Davutoğlu’nun, Babacan’ın öz eleştiri yapmaları gerekir. Kılıçdaroğlu’nun hatalarının en başında öz eleştiri yapmayan bu kişilerle masa da oturmasıdır. 6’lı masada bütün liderler egosunu terk etmeliler aksi takdirde bu masa ortadan kalkar ve muhalefet egosuna yenik düşebilir.
 
Dış politikada özellikle Avrupa ülkeleri ile sorun yaşıyoruz. Dış politikada iktidar bloğu ne yapmak istiyor?

Çavuşoğlu bilakis hükümetin başarılı nadir bakanlarındandır. Türkiye 3-4 sene evvel itilen, kakılan, masaya oturtulmayan, ciddiye alınmayan devlet görünümündeydi. Sonra Suriye, Doğu Akdeniz, Libya, Kafkasya, Rusya, Ukrayna başta olmak üzere yaptığı hamleler ile kibirli batının mecburen dikkate alması gereken bir ülke haline geldi. Bu ‘’çatışmacı’’ dış politikaya da son 6 aydır kazanımlarını konsolide etmek istiyor. Bu süreçte pazarlıklar yapılıyor. Bu pazarlıkta Erdoğan’ın üslubundan geliyor. Bu üslup sadece konuşma üslubu değil çalışma üslubu ile de alakalı aksine bu sıkıntılı dönemde Çavuşoğlu başarısız değil, sabırlı bir adam.

Çok ciddi ekonomik problemler var ve gençler umutsuz ne muhalefet ne de iktidar bu kanayan yarayı durduramıyor. Gençlere tecrübeli  bir siyasetçi olarak neler öneriyorsunuz?

Dünya resetleniyor. Türkiye’nin NATO içindeki yerini iyi konsolide etmesi lazım. NATO ülkeleri Japonya, Kore, Avusturalya dünya üretiminin %50 tüketiminin %65’ini yapıyorlar. Bu %15’lik farkın içinde de özellikle enerji ithalatı var. NATO ünümüzdeki yıllarda kendi ürettiğini tüketme kararı aldı. Bu Türkiye için bulunmaz bir zamandır. Akıllı davranırsa, hukuk devleti ve demokrasi olduğunu gösterirse önümüzdeki 5-6 sene içerisinde 1 trilyon liralık yabancı sermayeyi çekebilir ve kalkınma hızını yakalar. Gülümseyerek: 1 trilyonluk sermaye derken betona değil, üretime yönelik sermayedir. Eğer gençlerimize demokrasi içinde ifade özgürlüğü olan bir ülkeyi verirsek gençler gitmeyecekleri gibi geri gelirler. Öğrenciliğim sonrasında ufuk hissettim o yüzden ülkeden bir müddet ayrılmadım. Afgan ve Suriyeli göçmenlere bir çare bulmaları gerekir. Afgan göçmenlere sesini çıkarmayan Erdoğan’ın Finlandiya ve İsveç’e sert çıkmasını gayri samimi buluyorum.

Millet İttifakı seçimleri kazanırsa güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğini ısrarla belirtiyor. Son yıllar da sürekli sistem değişikliği oluyor ve ülkeyi ciddi mana da geriye itiyor. Tekrar bir sistem değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bugünkü hükümet sisteminde kuvvetler ayrılığı sıfır. Bu 3 kuvvet kontrol ediliyor. Bu sistem külliyen yanlış. Parlamenter sistem yarım yanlıştır. Zira onun içinde yasama ve yürütmenin birliği vardır. Benim için ideal sistem 3 kuvvetin birbirinden ayrı olmasıdır. Amerika da yanlış manada başkanlık sistemi deniyor. Örnek ABD.

Abdullah Gül ismi sık sık 2023 seçimleri için gündeme geliyor. Erdoğan karşısında Gül başarılı bir aday olur mu?

Gül ve Erdoğan karşı karşıya gelmeyecek. Tabiata aykırı bir durum bu. Eğer Erdoğan herhangi bir sebepten Cumhur ittifakının başkanı olmaktan vazgeçerse Gül, Cumhur ittifakının başkanı olabilir. Ve seçimi kazanma konusunda ciddi bir durum ortaya koyar.
Sizce genç bir siyasetçi Cumhurbaşkanlığı yapabilir mi?

Arkadaşlar Cumhurbaşkanlığı seçimi güzellik yarışması değil. Türkiye’nin bir Zelenski’ye tahammülü yok.  Gençlik ve dinamizm Cumhurbaşkanlığından çok mecliste lazım. Gençlik mecliste temsil edilmeli.  Bugün için 600 milletvekilinin yarısını 40 yaşının altındaki kadın ve erkeklerden etmesi lazım. Partilerin gençlik politikalarını bir genel başkan ile temsil etmeleri anlam ifade etmiyor. Gençler mecliste düşüncelerini ifade etmeli, çalışmalara katılmalı ve yetişmeliler.

KHK meselelerini nasıl değerlendiryorsunuz?

KHK meselesi hukuk devleti meselesidir. İstisnasız affa uğramalı suç işlediğine inanılan varsa yeniden yargılanmalı. AKP her sandık için 20 kişi görevlendiriyor. Ve bunları sandık değil seçmen sorumlusu yapıyor. Muhalefetin her sandık sorumlusunun birbirini tanıyor hale gelmesi lazım. Bunu anlayan tek parti saadettir. Hakkını yemeyeyim muhalefetteki en önemli kişi Canan Kaftancıoğlu ama onun da elini kolunu bağlamaya çalışıyorlar.

Atatürk Havalimanı yıkılmaya başlandı sizce doğru bir karar mı?

Yeni hava limanına karşı değilim. Pistlerin kapatılmasına karşıyım. Ama oraya tek bir yapı inşa edilmemeli mesela oraya hastane yapıldı ne gerek var. Diyorlar ki yeni havalimanın çok rüzgar var uçak inemiyor. Kopenhag’da da rüzgar var ama uçaklar iniyor. Yeni havalimanı yapılabilecek en kötü yere yapıldı deniyor. Yeni havalimanının bulunduğu yer iyi. Turistler indiklerinde dünya da olmayan bir havalimanı görüyorlar. Sonrasında çevredeki yapılar çok dikkat çekiyor. Ayrıca yeni havalimanının bu kadar pahalıya yapılmasına karşıyım. Yarı fiyatına da yapılabilirdi.

Haber / Mehmet Türkeri