Kayseri'deki Suriyeli Meselesine Yılmaz Özdil'den şok eden yorum

TAKİP ET

Gazeteci Yılmaz Özdil Kayseri'deki Suriyeli Meselesine çok çarpıcı bir yorum yaptı. En çok Afgan'ın Kayseri'de olduğunu da ifade eden Özdil, Kayseri'deki her 10 kişiden birinin Suriyeli ya da Afgan olduğuna dikkat çekti.

Özdil, “Kayseri'deki vahim olayları, dehşet içinde izledik. Suriyeli sapığın biri, 5 yaşındaki bir kız çocuğuna musallat oldu. Haber duyulur duyulmaz, Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı ve bu Suriyeli sapığın da yakalandığı Danişment Gazi Mahallesi’nde ortalık yangın yerine döndü.

"Kayseri'de her 9 kişiden biri Suriyeli veya Afgan"

Bakın, bu kitlesel olay münferit bir olay gibi görünüyor ama aslında yılların birikimi var. Bugün Kayseri'de resmi kayıtlara göre 85.000 Suriyeli yaşıyor ama kayıtsız olanların çok daha fazla olduğunu herkes biliyor. Bugün kabaca en az 150.000 Suriyeli yaşıyor Kayseri'de. Herkes bunu biliyor. Ayrıca Afganlar var; resmi kayıtlara göre Kayseri'de uluslararası koruma yasasından faydalanan 5.700 Afgan var. Resmi olmayanların, yani kaçak Afgan sayısının da 10.000'in üzerinde olduğunu herkes görüyor. Sokakta şöyle bir dolaş Kayseri'de, görüyorsun. Bugün İstanbul hariç Türkiye'de neredeyse en çok Afgan barındıran şehrimiz Kayseri. İlaveten bunlara Pakistanlıları falan da ekleyin. Kayseri'nin nüfusu ne kardeşim? Köyleriyle ilçeleriyle birlikte 1.400.000 kişi. 1.400.000 kişilik şehrimizde en az 150.000 Suriyeli ve Afgan yaşıyor. Yani Kayseri'de her 9 kişiden biri Suriyeli veya Afgan. Böyle rezalet olur mu? Hiç kimse sormayacak mı? Mesela bu sapık Suriyeli aslında kimdir? Belki de Türkiye'ye gelmeden önce sapıklık suçu vardı, herifin. Biliyor muyuz? Bilmiyoruz.

"Katil, sapık, gaspçı, hırsız, it, uğursuz"

Suriye'de iç savaş başlar başlamaz Beşar Esad'ın ilk yaptığı iş, Suriye devletinin ilk yaptığı iş, Kuzey Suriye'deki bizim sınırımızdaki cezaevlerini boşaltmak oldu. Cezaevlerinin kontrolünü bir anda bıraktı. Katil, sapık, gaspçı, hırsız, it, uğursuz; hepsini sokağa saldı. Bu cezaevinden salınanlar nereye gitti? Sayın hükümetimiz sayesinde bunların hepsi Türkiye'ye girdi. Biz ensarız, onlar muhacir narkozuyla bu katillerin, sapıkların, gaspçıların, hırsızların alayı savaştan kaçan mültecilerin arasına karıştı. Türkiye'ye girdi. Bunların kimlik kontrolü yapıldı mı? Hayır. Anadolu büyüklüğünde bir vicdanımız var filan denildi, bunların hepsi hop diye Türkiye'ye sokuldu. Şam rejimiyle iletişim kesildiği için, bu Türkiye'ye gelenlerin kimlik kontrolü yapıldı mı? Yapılmadı. Zaten gelenlerin çoğunun kimliği bile yoktu. Kaçarken kaybettik filan dedi, hooop diye girdiler Türkiye'ye. Bu sapığın mesela Türkiye'ye gelmeden önce kim olduğunu biliyor muyuz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti İçişleri Bakanlığı biliyor mu? Bilmiyor. Nasıl girdi? Yürüyerek. Böyle rezalet olur mu?” dedi.