Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'dan maske takmak son buluyor açıklaması

TAKİP ET

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, maske takma zorunluluğu kalkıyor mu sorusunun cevabını yaptığı açıklamayla verdi. Koca, 'Bu yaz son kez maske taktığımız dönem olacak' dedi.

Vatandaşın Koronavirüsün başladığı ilk 2020 Mart ayından bugüne uygulamakta en çok zorlandığı maske takmak ne zaman son bulacak sorusunun cevabını Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıkladı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınında geçilen 'kontrolü normalleşme' dönemine ilişkin "Fedakarlığın neticelerini acele ederek, bir anda eski normallerimize dönmeye kalkarak heba etmemeliyiz" derken, sırası gelen tüm vatandaşlara aşı olmaları çağrısını yineledi.

MASKELERİN TAKILDIĞI SON YAZ OLACAK

Koca, bundan sonraki süreçte kişisel tedbirlerin önemli olduğunu vurgularken, "Maskelerin yüzümüzü terlettiği son yaz bu yaz olacak" ifadesini kullandı.
Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Koca, "Eski normale giden yol aşılamadan geçiyor" ifadesini kullanırken, Türkiye'de kullanıma giren aşıların hepsinin etkin olduğunu belirtti. Aşılar arasında kıyaslamaların yapılması için erken olduğunu, sırası gelenlerin aşılarını olması gerektiğini söyleyen Koca, "Aşı programımız ile toplumumuzun en az yüzde 60'ını bağışık hale getirmeden salgının durdurulmasından söz edemeyiz" şeklinde konuştu.



Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Koronavirüs Bilim Kurulumuz bugün toplanarak kademeli normalleşme dönemini ve aşı programını ele aldı. Bilim Kurulumuzla birlikte yaptığımız değerlendirmelerden sizleri haberdar etmek için huzurlarınızdayım.

Salgının seyri dikkate alındığında, sosyal hareketliliğin kısıtlandığı dönemlerin, vaka sayılarının dramatik şekilde düşmesiyle sonuçlandığı bir gerçek. Her kapanma döneminde büyük bedeller ödeyerek vaka sayılarının düşüşüne şahit oluyoruz. Öte yandan kontrolü kaybettiğimiz her açılma dönemini de katlanarak artan vaka sayıları, hasta sayıları ve kayıplarla derin izler bırakarak tecrübe ediyoruz. Şurası muhakkak ki kontrollü şekilde sosyalleşmedikçe, tıbbi, beşeri, iktisadi ve sosyolojik olarak ağır bedeller ödüyoruz.

Kapanma dönemlerinin salgının akut problemlerinin yönetimi açısından çok önemli rolü var. Ancak uzun vadede bıraktığı sosyal ve psikolojik etkiler ise kesinlikle göz ardı edilmemeli.
Kısıtlama dönemlerinde gösterdiğimiz fedakarlığın neticelerini acele ederek, bir anda eski normallerimize dönmeye kalkarak heba etmemeliyiz.

Her ne kadar salgının seyrinde önemli bir kırılma temin etmiş olsak da virüsün halen aramızda dolaşımda olduğunu unutmamalıyız. Kademeli normalleşme döneminin bir günde eski normale dönmek olmadığını, daha ağır bedeller ödememek için adım adım normal hayata dönme çabası göstereceğimiz günler olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Unutmayalım ki bundan sonra bireysel tedbirler çok daha önemli olacak. Kendi tedbirimizi alarak normalleşen hayata katılmayı öğreneceğiz.

SALGINDAN HER TÜRLÜ YORULDUK


Salgının hastalık yükü kadar sosyal yükü altında da yorulduk. Aşı programının başarıyla ve planlandığı hali ile yürütülebilmesi halinde yaz ayları sonunda salgından değil daha güzel günlerden bahsedeceğimiz, salgını ülke gündeminden de bireysel gündemlerimizden de çıkaracağımız görünür oldu.

Bunu başarıyla hayata geçirebilmek için sizden tek bir yeni talebim var: Lütfen aşı sırası gelen vatandaşlarımız aşılarını olsunlar.

YERLİ AŞI ÇALIŞMASINDA SON DURUM NEDİR?

Yerli aşı çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Aşı çalışmalarının son safhası olan Faz-3 insan deneyleri başlayacak olan TÜSEB desteği ile geliştirilen aşı adayımız çalışma ürünü olarak üretildi ve son testleri yapılmaktadır.



Testlerden başarı ile geçer geçmez klinik kullanımı en kısa sürede başlayacaktır.
Son günlerde ülkemizde kullanıma giren aşılara yönelik karşılaştırmalar yapılmaktadır. Bu karşılaştırmaların somut ve bilimsel mecralarda yapılmadığından emin olabilirsiniz. Aşıların birbirine üstünlük ya da zayıflıkları üzerinden bir değerlendirme yapılacak kadar çok zaman geçmedi. Teknik olarak bir aşıyı diğer bir aşı ile karşılaştırmak için yıllara sari izlemler gerekmektedir. Oysa tüm koronavirüs aşıları henüz çok yenidir. Burada önemli olan, güvenlik ve etkililik testlerini ve klinik araştırmalarını başarıyla tamamlamış olan aşıların kullanıma alınmasıdır.

Bakanlığımız, Bilim Kurulumuz bu kriterleri esas alarak en güvenli ve en etkili aşıları vatandaşlarımızın kullanımına sunmak üzere çalışmalar yürütmekte ve yol göstermektedir. Yani, ülkemizde kullanıma giren aşıların etkili ve güvenli olduğundan eminiz. Bunların birbirleri ile karşılaştırılmaması gerektiği gibi, yakın gelecekte mümkün de olmadığını hatırınızda tutmanızı istirham ederim. Bu sebeple sıranız geldiğinde hangi aşı ile aşılanma imkanınız varsa güvenle o aşıyı olmalısınız.

Aşı programımız ile toplumumuzun en az yüzde 60'ını bağışık hale getirmeden salgının durdurulmasından söz edemeyiz. Bunun için aşı olarak kendimizi ve sevdiklerimizi korumakla sorumluyuz.

Bir kez daha tekrar ediyorum, eski normale giden yol aşılamadan geçiyor. Sırası gelen aşısını olarak mücadeledeki yerini alsın. 84 milyon olarak birlikte başaracağız.
Bu güce güvenin.